Bilişimin küresel aktörleri tarayıcı savaşları ve akıllı telefon savaşlarından sonra yeni bir cephede daha karşı karşıya gelmek üzereler: İşletim sistemi savaşları.
Bu sefer hedefte ücretsiz bir tarayıcı ya da akıllı telefon gibi toplam telefon pazarının bir kısmını kapsayan bir saha değil tüm bilgisayarlar sözkonusu.
Aslında bu savaş yeni de değil ama şartlar değişmek üzere. İşin başlangıcı daha Windows’un olmadığı zamanlara kadar uzanıyor. Microsoft’un, MS-DOS ortamında olduğu buna karşın Macintosh’un grafik arayüz kullandığı yıllar. Microsoft, Macintosh gibi grafik arayüzlü işletim sistemi için patent hakkı sahibi olan Apple ile anlaşıyor ve Windows’un doğuşu için son engel de ortadan kalkıyor.
Geride kalan yıllarda Macintosh sadece kendi markası altında ürettirdiği Apple Bilgisayar’larda Macintosh’u çalıştırma imkanı verirken, Microsoft tüm PC pazarını ezici bir şekilde ele geçirme fırsatı buldu. Microsoft, uzunca bir süre monopol piyasası şartlarında çok da başarılı olmayan ürünler yer edindi.
Microsoft ve Apple’a ilk Rakip : Ubuntu
Microsoft ve Apple’ın kendilerini kollayıcı bu davranışları “Bilişim Dünyası”nı fazlasıyla rahatsız etti ve 1993’te başlayan Linux işletim sistemi üzerine inşa edilmiş ilk ciddi rakip Ubuntu, 20 Ekim 2004’te piyasaya sürüldü.
Ubuntu ve diğer linux türevleri Microsoft gibi devasa pazarlama bütçelerine sahip olmadıkları için büyük bir kullanım oranına ulaşamamış olabilirler. Ama bu başarısızlık olarak algılanacak bir durum değil. Korsan müzik paylaşım platformu Napster’ı hatırlayalım. Napster müzik endüstrisi tarafından açılan davaları kaybetmiş olabilir ama müzik sektörünün ekonomik olarak eski cazibesini kaybettiğini unutmayalım.
Ubuntu ya da diğerleri milyonlar tarafından kullanılmadı belki ama teknik anlamda Linux’un da ciddi bir rakip olabileceğini ispatladı. Peki Linux dünyasının beceremediği pazarlamayı kim becerebilirdi? Tabii ki Google.
Mozilla’nın Firefox’la 5-6 yılda yapamadığını 2-3 yılda Chrome ile başaran Google, akıllı telefonda yaptığı gibi hem Microsoft’u hem de Apple’ı alt etmeye hazırlanıyor.
Microsoft’un Yenilgisi: Akıllı Telefonlar
İlk akıllı telefona imza atan Microsoft, iOS ile büyük bir darbe yemişti. Ancak Apple aynı işletim sisteminde olduğu gibi iOS’u sadece kendi cihazında sınırlı tuttu. Microsoft’un yaptığı akıllı telefonlar ise zaten saçbaş yoldururken Google Android’i çıkardı ve kısa süre içinde Microsoft’un yenilgiyi kabul edip, tüm akıllı telefon stratejisini gözden geçirmesine sebep oldu. Hatta akıllı telefon satışlarına baktığımızda Google’ın Android’i Apple’ı geride bıraktı.
Google, yakın bir zaman önce Chromebook’u tanıttı. Chromebook’lar Apple’ın stratejisinin Linux’a uyarlanmış halinden başka birşey değil aslında. Google görünüşe göre Chrome OS’u aynı Apple’ın MacOS’u gibi sınırlı cihazda çalışabilir tutacak. Donanım olarak da Android projesinde çalıştığı Samsung ve Acer gibi firmaları tercih etmiş durumda.
Aslında oyunun parametreleri Google için yabancı değil. Microsoft ve Apple ile daha önce iki kez çarpıştı ve ne şekilde tepki verebileceklerini çok iyi biliyor. Üstüne üstlük Apple’ın ve Linux’un eksik kalan yanlarını çok iyi tamamlayabilecek durumda. Kaldı ki bu da Google’a tanıdık bir durum.
Chromebook’un lansmanı da Android’in lansmanındaki stratejilere parallel olduğunu görüyoruz.
Windows Kullanıcıları Windows’u Bırakır mı?
Linux’u baz alırsak cevap “hayır” gibi gözükebilir, ama Netscape’i ortadan silerek tüm İnternet tarayıcı pazarını elinde bulunduran İnternet Explorer’ın bu kadar geriye düşebileceğini hayal edebiliyor muyduk?
Öte yandan Microsoft’tan hoşnut olmayan belli bir müşteri profili de mevcut. Bu kitle alternatifi MacOS olduğu için genellikle de fiyat politikasından ötürü Windows kullanıyorlar. Ancak Chrome ve Android’deki kullanıcı tepkilerini gözlemlersek bu kullanıcıların Chrome OS’a geçmeleri çok da uzak bir olasılık değil. Hele ki Chrome OS’un Android’le entegre çalışacağını düşünürsek.
Tüm bu kriterleri göz önüne alırsak önümüzdeki birkaç yıl içinde Chrome OS’lu Chromebook’ların yeni trend olacağını ve Mac OS’un %5’lik kullanım oranını rahatlıkla geçebileceğini söyleyebiliriz.
Ancak Microsoft çok hata yapan ama hatalarından dersler de çıkaran bir firma olduğunu gözden kaçırmayalım. Onlar da hem akıllı telefon, hem de işletim sistemindeki pazarlarının kaybetmemek adına yenilik peşindeler. Hatta yeni Windows’ta meşhur Başlat menüsünün kalkması bile sözkonusu.
Sonuç
2012-2014 arası işletim sistemleri açısından oldukça hareketli ve belki de dengelerin değiştiği dönem olacak. Apple, oyun dışı gibi görünüyor olabilir, ama Steve Jobs sonrası şirket politikalarında sapma yaşanması da olası.
Esas rekabet ise Microsoft-Google arasında olacak gibi duruyor. Microsoft tarayıcıdaki kalesini kaptırdı, ancak şah-mat olmamak için işletim sistemini korumaya hazırlanıyor. Google ise aklına koyduğunu mutlaka gerçekleştiren bir firma.
Offline ile online dünyanın hakimlerinin kıran kırana bir düellosunu izleyeceğiz. Ancak bu ikilinin mücadelesi Apple’a da yarayabilir. Bekleyip göreceğiz.